Suriye’deki iç savaşın on yılı aşkın süredir devam eden karmaşası, Esad rejiminin geleceği üzerindeki belirsizliği artırıyor. Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Akademisi tarafından yayımlanan kapsamlı bir analiz, Esad sonrası dönemde Suriye’de olası senaryoları masaya yatırdı.
MİT Akademisi raporunda, Esad rejiminin olası çöküşüyle birlikte Suriye’de çok kutuplu bir güç mücadelesinin başlayabileceği öngörülüyor. Özellikle İran, Rusya, ABD ve Türkiye gibi bölgesel ve küresel aktörlerin, ülkedeki çıkarlarını korumak için daha aktif roller üstlenebileceği belirtiliyor.
Raporda dikkat çeken bir diğer konu, PKK/YPG unsurlarının bu süreçte artabilecek etkinliği. Türkiye’nin sınır güvenliğine yönelik tehdidin büyüyebileceğine işaret eden rapor, Türkiye’nin ulusal güvenlik politikalarının bu olasılıklar çerçevesinde yeniden şekillendirilmesi gerektiğini vurguluyor. Analizde, "Esad sonrası dönemde Suriye, merkezi bir otorite kurmakta zorlanabilir ve bu durum, terör örgütlerinin güç kazanmasına zemin hazırlayabilir" ifadelerine yer verildi.
MİT Akademisi ayrıca, Suriye’deki yerel halkın ihtiyaçlarının karşılanmaması durumunda insani krizlerin derinleşebileceği ve bu durumun göç dalgalarını artırabileceği konusunda uyardı. Türkiye’nin bu göç baskısını yönetmek için uluslararası iş birliğini güçlendirmesi gerektiği ifade edildi.
Uzmanlar, Esad sonrası dönemin sadece Suriye için değil, tüm Orta Doğu için yeni bir güç dengesinin oluşacağı bir dönem olacağını belirtiyor. Türkiye’nin bölgedeki rolü, hem sınır güvenliğinin korunmasında hem de insani yardımların sürdürülebilir hale getirilmesinde belirleyici olacak.
MİT Akademisi’nin bu analizi, Suriye’de Esad sonrası oluşabilecek tabloya dair kapsamlı bir yol haritası sunarken, Türkiye için stratejik önem taşıyan önlemlerin altını çiziyor. Esad sonrası Suriye’nin geleceği, bölgesel istikrar ve güvenlik açısından kilit rol oynayacak.