İstanbul'da beklenmedik bir şekilde etkili olan yoğun yağışlar, kentin birçok noktasında su baskınlarına yol açarak hayatı olumsuz etkiledi. Özellikle zemin katlarda yaşayan vatandaşlar, gece saatlerinden itibaren başlayan şiddetli yağmur nedeniyle zor anlar yaşadı. Birçok evde su birikintileri meydana gelirken, vatandaşların aniden yükselen su seviyeleri karşısında panik paketleriyle harekete geçmesi dikkat çekti. Bu beklenmedik olay, İstanbul'un alt yapı sorunlarını bir kez daha gözler önüne serdi ve ilgili makamlardan önlemler alınması gerektiği düşüncesini güçlendirdi.
Uzmanlar, İstanbul'daki mevsimsel yağışların artarak devam edeceğini öngörüyordu. Ancak hazırlıksız yakalanan birçok insan, beklenen yağmurun bu denli etkili olacağını düşünmüyordu. Meteoroloji Genel Müdürlüğü, yağışların hafif ve orta şiddette olacağını belirtmişti, fakat gece saatlerinde etkisini artıran yağmur, özellikle zemin kattaki evlerde ciddi sorunlara yol açtı. Zemin katında yaşayan birçok aile, sabah saatlerinde su baskınları nedeniyle evlerini kullanılamaz halde buldu. Su seviyesi, bazı yerlerde 30 santimetreye kadar yükseldi; biriken su, eşyaları alabora ederek büyük hasara neden oldu.
Yağışlardan etkilenen bölgelerde yapılan incelemelerde, her yıl artan yağmur miktarlarının ve sık sık yaşanan benzer olayların neden olduğu maddi zararın, yetkililerin alması gereken önlemleri tekrar gözden geçirmesi gerektiği ortaya çıktı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, olayın ardından bölgeye acil durum ekipleri gönderdi ve vatandaşların yardımına koştu. Ancak bu tür olayların önceden tahmin edilmesi ve gerekli önlemlerin alınması gerektiği, toplumun her kesiminden gelen eleştiriler arasında yer aldı. İnşaat sektörü ve alt yapı ile ilgili uzmanlar, İstanbul'un yükselen nüfusu ve artan inşaat projeleri ile birlikte, altyapının yetersiz kaldığını belirtiyor. Yetersiz drenaj sistemleri ve mevcut iş makineleri ile tıkanan su kanalları, bu tür olayların önlenememesinin en önemli nedenleri arasında gösteriliyor.
Altyapı sorunları ile baş etmenin yanı sıra, toplumsal bilincin de arttırılması gerektiği vurgulandı. Şiddetli yağmur gibi doğal felaketlere karşı hazırlığın ve önceden alınacak bireysel önlemlerin önemi tartışılıyor. Yerel yönetimlerin bu konudaki hassasiyetinin arttırılması gerektiği, sadece vatandaşların değil aynı zamanda devletin de sorumlulukları arasında yer alıyor. İstanbul'da meydana gelen su baskınları, şehirde kaçınılmaz bir sorun haline gelmiş durumda ve acilen çözüm yolları aranmaya başlanması gerektiği de bir gerçek.
Bu fakat, yaşanan olaylar sadece alt yapılı sorunlar ile sınırlı değil. Şehir planlaması, yapı ruhsatları ve imar izinlerinin verilmesi gibi süreçlerde de bir dizi reform yapılması gerekmektedir. Uzmanlar, yerel yönetimlerin şehir planlamasında su baskınları gibi olumsuz etkileri göz önünde bulundurarak projeler geliştirmesi gerektiğini vurguluyorlar. Ayrıca, bu durumun sadece kısa vadeli değil, uzun vadeli çözümlerle değerlendirilmesi gerektiği hususunda genel bir mutabakat var.
Yağmur sonrası meydana gelen su baskınları, İstanbul'da yaşayanlar için unutulmaz bir deneyim haline gelirken, herkesin hayatında, özellikle de bu tür doğal felaketlere karşı alınacak bireysel önlemlerin öneminin bir kez daha ortaya koydu. Yaşanan bu olaylar ışığında, yerel yönetimlerin, İstanbul'un geleceği için daha fazla önlem alması ve bu tür olayların bir daha yaşanmaması için sürekli olarak çalışması gerekiyor. Özetle, İstanbul’un zemin kattaki evlerinde yaşanan su baskınları, yalnızca doğal felaketlerin değil, aynı zamanda plansız şehirleşmenin, altyapı eksikliklerinin ve sosyal bilinçlenmenin de önemli bir sonucu olarak değerlendirilmeli. Bu tür olayların bir daha yaşanmaması için, toplumsal bilince de büyük bir ihtiyaç bulunmaktadır.